Academia.eduAcademia.edu
TÜRKİYE’DE ÇİN KARŞITLIĞININ DİNAMİKLERİ ÜZERİNE BAZI DÜŞÜNCELER TÜRKİYE . ÇİN ÇALIŞMALARI KONFERANSI, 7 NİSAN 7 ANKARA Doç. Dr. Çağdaş Üngör, cagdas.ungor@marmara.edu.tr Marmara Üniversitesi, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü, Istanbul Türkiye ve Çin arasındaki ekonomik, siyasi ve kültürel ilişkileri ele alan toplantılarda hemen hiç değinilmeyen hassas bir konu vardır: T“rkiye’deki yaygın Çin karşıtlığı. Bu yazının odak noktasını da oluşturan bu konu “zerine yazılmış bir akademik çalışma henüz yok. Ancak PEW araştırma şirketinin yılında 39 “lkede yaptığı bir ankete göre, Türkiye, Çin karşıtı duyguların en yoğun olduğu “lkeler arasında yer alıyor.1 Aynı şirketin yılında yayınladığı bir başka kamuoyu yoklaması, Çin’i Türkiye’de nüfusun %68’inin sevmediği, sadece % ’lik bir kesimin sempati beslediği bir ülke olarak gösteriyor.2 Gerçi aynı ankete göre, T“rk halkı nezdinde ABD, NATO ve Rusya’nın imajı Çin’e göre daha da olumsuzdur % ’lere varan bir antipati). Yani T“rkiye’de sadece Çin’e değil, neredeyse her yabancı “lkeye karşı ş“pheci bir tutum vardır. Öyleyse Çin antipatisinin başka bir “lke ya da bölgeye sözgelimi Batıya duyulan sempatiyle ilişkisi yoktur. Yine de Asya’nın diğer ucunda yer alan ve etkileşimimizin çok sınırlı olduğu bu ülkenin T“rkiye’de olumsuz bir imajının olması tartışılması ve izah edilmesi gereken bir olgudur. T“rkiye’deki Çin algısının olumsuz olmasının nedenleri üzerinde dururken, akla gelen ilk konu ş“phesiz ki Uygur meselesi olacaktır. Bu tema aslında Çin’deki T“rkiye algısını da b“y“k ölç“de şekillendirmiştir. 3 T“rkiye’de Doğu T“rkistan , Çin’de PEW Research Center Global Ratings for China , (aziran . http://www.pewglobal.org/2015/06/23/global-publics-back-u-s-on-fighting-isis-but-are-critical-of-post911-torture/bop-report-14/ 1 Jacob Poushter, The Turkish People don’t Look favorably upon the US or any other country, really. PEW Research Center, 31 Ekim 2014. http://www.pewresearch.org/fact-tank/2014/10/31/the-turkishpeople-dont-look-favorably-upon-the-u-s-or-any-other-country-really/ 2 Akademisyen Liu Zuokui olumsuz T“rkiye imajının nedenlerini şöyle sıralar: Türkiye’nin Çin’deki ayrılıkçı hareketlere verdiği destek, tarihsel hafızanın özellikle de Pan-T“rkizm bağlamında iyi olmaması, iki “lke arasındaki ideolojik farklılıklar, Batı medyasının T“rkiye ile ilgili yanlı haberleri, ikili ticaret hacmindeki dengesizliğin T“rkiye tarafından dile getirilmesi . Bkz. Liu Zuokui, Perceptions and Misperceptions between Chinese and Turkish People: A Preliminary and Tentative Research in R. Kutay 3 Xinjiang özerk bölgesi olarak anılan bu coğrafya bug“ne kadar Türk-Çin ilişkilerinde büyük gerilimler yarattı.4 Ben de T“rkiye’de milliyetçi ve muhafazakar kesimlerin büyük ölç“de Doğu T“rkistan sorunu “zerinden devşirdiği Çin algısının önemli olduğunu savunacağım. Elbette T“rkiye ve Çin arasındaki ticari dengesizlik gibi konular da bu antipatiye kısmen kaynaklık ediyor olabilir. Ancak T“rkiye’de, iki “lke arasındaki somut sorunlardan bağımsız olarak, sadece k“lt“rel önyargılar, basmakalıp ve ayrımcı kategoriler “zerinden gelişen bir Çin karşıtlığı Sinofobi) olduğunu da iddia edeceğim. Elimizde sistematik ve niceliksel veriler olmadığı için bu çalışmada T“rkiye’deki Çin karşıtlığının dinamikleri “zerine bazı d“ş“nceler ileri s“rmekle ve anekdot niteliğinde örneklere başvurmakla yetineceğim. Milliyetçi İmgelemde Çin Çin Halk Cumhuriyeti’nde Uygur halkının yaşadığı Xinjiang özerk bölgesi, T“rkiye’de genellikle Doğu T“rkistan olarak anılır. Bu bölge halkına duyulan tarihi ve kültürel yakınlık, Xinjiang’daki g“ncel gelişmelerin T“rk kamuoyunda sıkça tartışılmasına neden olur. T“rkiye’de Çin anakarasıyla, Tibet ve Tayvan ile ilgili haberlerin hemen hiç duyulmadığı d“ş“n“ld“ğ“nde bunun ne kadar özel bir ilişki olduğu daha iyi anlaşılır. Nitekim 9 yılında Xinjiang’da yaşanan sokak gösterileri ve çatışmalar T“rkiye’de infial yaratmış; dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çatışmayı "adeta soykırım" ifadesiyle tanımlaması ikili ilişkilerde b“y“k bir gerilime neden olmuştu. Bu tepkide Türk medyasının olayları (an Çinlileri ile Uygurlar arasındaki toplumsal bir gerginlik olarak değil, "devlet eliyle işlenmiş g“d“ml“ ve kasıtlı bir şiddet vakası" olarak vermesinin de payı vardı. Uygur halkına yapılan baskılar ile ilgili haberler, uzun yıllar boyunca T“rkiye’deki milliyetçi ve muhafazakar grupların protestolarına konu oldu. En son yılında )stanbul’da Koreli bir turistin Çinli zannedilerek döv“ld“ğ“, bir Çin restoranının basıldığı şiddet olayları yaşandı. 5 T“rkiye’deki Çin karşıtlığının doruğa Karaca and Wang Li, Sino-Turkey Relations: Concept, Policies and Prospects, Istanbul Gelişim Üniversitesi, 2015. s. 234. R.Kutay Karaca, "Türkiye-Çin (alk Cumhuriyeti Doğu T“rkistan sorunu", Akademik Bakış, 9, Cilt , Sayı , ve Yitzhak Shichor "Ethno-Diplomacy: The Uyghur Hitch in Sino-Turkish Relations, Policy Studies 53, East West Center, 2009. 4 Selin Girit, China-Turkey relationship strained over Uighurs , BBC News, 9 Temmuz http://www.bbc.com/news/world-asia-china-33440998 5 . çıktığı bu dönemde Çin (alk Cumhuriyeti resmi makamları T“rkiye’ye seyahat uyarısı yayınladı. 6 Bu olaylardan da anlaşılacağı “zere, T“rkiye’de Doğu T“rkistan konusundaki duyarlılığın en fazla hissedildiği kesim Milliyetçi (areket Partisi tabanıdır (ülkücü hareket). Ancak Türk milliyetçileri arasında yaygın olan Çin karşıtlığının kökenleri Uygur sorununa indirgenemez. Türk milliyetçilerinin Çin antipatisi Soğuk Savaş dönemi anti-komünizmiyle de iç içe geçmiş bir duygudur ama esas olarak daha eski çağlara, Orta Asya tarihine referans veren ezeli bir d“şmanlık hissinden beslenir. Nitekim ideolojik farklılıklar bugünkü T“rkiye’de yaygın olan Çin antipatisini izah etmez (örneğin, Çin’le ilgili eleştiriler hemen hiçbir zaman “lkenin tek parti rejimi olmasına yönelik değildir) ama Gökt“rk dönemine yapılan atıflar K“rşat ve arkadaşları vs. hala günceldir. Ülkücü kurguda Çin, Orta Asya'dan gelen atalarımızın o günlerden bugüne kadar savaştığı "ezeli bir d“şman"dır. Bu d“şmanlık anlatısı somut karşılığını milliyetçi popüler kültür ürünlerinde bulur. Hüseyin Nihal Atsız’ın Bozkurtların Ölümü (1946) ve Bozkurtlar Diriliyor (1949) adlı eserinde, Göktürk devletininin çök“ş“ ve yeniden dirilişi anlatılırken bozkurt metaforuyla özdeşleşen T“rk boylarının isyanı Çin’e karşıdır.7 Bu edebi t“r bug“n de g“ncelliğini korumaktadır. En yakın tarihli örnekler arasında (asan Erimez’in Demirdağın Kurtları (2015) ve Kutlu Kağanlık (2016) adlı romanlarını gösterebiliriz. Bu tip kurguda Çinli karakterler sıklıkla casusluk yapan, iki yüzlü, sinsi vs. insanlar olarak resmedilir. Seküler T“rk milliyetçiliğini/ülkücü hareketi kuran bu edebi türde T“rkler ile Çinliler arasındaki d“şmanlık çok açıktır: Her Çinli, Türke olan kinini daha doğuştan kalbine damgalıyordu. Bu öyle bir nefretti ki; Çin ülkesinde herhangi bir Çinli idama mahkum edildiği zaman Türk elbiseleri giydirilerek ellerinden bağlı halde meydanlarda asılır ve bunu gören halk idamlığın başına toplanarak sanki bir Türke vuruyormuşçasına onu sopalarla, demir çubuklarla döver, cesedi paramparça olana kadar taş yağmuruna tutardı. Hayatında hiç Türk öldürmemiş bir Çinli savaşçı, savaşçı olarak sayılmazdı.8 Barbara Tasch Anti-China sentiment is suddenly sweeping over Turkey , Business )nsider, 2015. http://www.businessinsider.com/china-turkey-uighurs-2015-7 6 Temmuz Jacob M. Landau, Ultra-Nationalist Literature in the Turkish Republic: A Note on the Novels of Hüseyin Nihal Atsız , Middle Eastern Studies, 9: , s. -210. 7 Bkz. (asan Erimez, Demirdağın Kurtları, Öt“ken Yayınları, https://www.otuken.com.tr/u/otuken/docs/demirkurt.pdf 8 . s. . Bu gibi örnekler bize T“rkiye’deki Çin karşıtlığının edebi, sanatsal, vs. birçok farklı tezah“r“ olabileceğini gösteriyor. Bunlar elbette çok-satar listesine girmiş kitaplar ya da T“rkiye’de herkesin benimsediği fikirler değil, ancak modern Çin ile ilgili akademik çalışmaların emekleme aşamasında olduğu bir ülkede alternatif bir tarih kurgusunun olmadığı da çok açık. Ayrıca yılında görd“ğ“m“z gibi, ne kadar marjinal de olsa, bu türden bir tarihsel d“şmanlık hissinin beslediği Çin karşıtlığı hızla şiddet vakalarına evrilebiliyor. İslami Hassasiyetler ve Çin T“rkiye’deki milliyetçiler Doğu T“rkistan sorununun etnik kimlik T“rki aidiyet/Orta Asya coğrafyası yön“n“ öne çıkartıyorsa, muhafazakarlar da Uygurların M“sl“man kimliği, din ve vicdan özg“rl“ğ“ gibi değerler “zerinde duruyor.9 Buna rağmen, İslami hassasiyetleri bağrına basan Adalet ve Kalkınma Partisi AKP iktidarı döneminde Çin’e olan yaklaşımın ekonomik ve siyasi pragmatizm etrafında şekillenmiş olduğunu es geçemeyiz. ’li yıllarda T“rkiye-Çin ilişkilerinde ekonomik ve siyasi işbirliği arayışları hakimdi. yılında imzalanan stratejik ortaklık belgesi ve T“rkiye’nin uygulamaya soktuğu Asya açılımları gösterdi ki, muhafazakar kamuoyunda yaygın olan Çin karşıtı hissiyat devlet katına her zaman taşınmayabiliyor. Bu, T“rkiye’de İslami hassasiyetleri etnik aidiyetin önünde tutan muhafazakarların Doğu T“rkistan sorunu “zerinden şekillenen Çin algısının son derece olumsuz olduğu gerçeğini değiştirmez.10 Uygurların ibadet özg“rl“kleriyle (özellikle de Ramazan ayında oruç ibadetiyle) ilgili kısıtlamalar T“rkiye’deki Müslümanlar nezdinde haklı bir tepki uyandırmakta. Bu anlamda İslami kesimdeki Çin karşıtlığı özelinde ateizm ve kom“nizm temalarının daha belirgin olarak öne çıktığını söyleyebiliriz. Çin’de yaygın olan ateist kültürün ve kom“nist ideoloji etrafında şekillenen devlet geleneğinin İslami duyarlılıklarla tezat arz etmesi kulağa anlaşılır gelebilir; ancak Türkiye’deki olumsuz Çin algısının bunun Seyit T“mt“rk, Uygur T“rkleri zul“m altında , Al Jazeera T“rk, Temmuz http://www.aljazeera.com.tr/gorus/uygur-turkleri-zulum-altinda 9 . Nitekim İ(( gibi İslami yönelimli insani yardım kuruluşlarının Uygur sorununda Çin’i ağır dille eleştirir. Çin zulm“ devam ediyor , İ((, Temmuz . https://www.ihh.org.tr/haber/cin-zulmu-devamediyor-998. (aksöz (aber gibi İslamcı sitelerde de Uygurların İslami kimliklerine vurgu yapılmaktadır. Çin, Uygur M“sl“manlarını yıldır katlediyor , (aksöz (aber, Temmuz . http://www.haksozhaber.net/cin-uygur-muslumanlarini-300-yildir-katlediyor-62824h.htm. Ayrıca Emine Şenlikoğlu gibi pop“ler isimler de yazdıkları kurgusal kitaplarla (Çin İşkencesi, Mektup Yayınları bu genel yargıya destek vermişlerdir. 10 kaçınılmaz bir sonucu olduğunu söyleyemeyiz. Nitekim ağırlıklı olarak M“sl“manların yaşadığı bazı diğer Ortadoğu, Asya ve Afrika ülkelerinde örneğin, Pakistan, Filistin, Malezya ve Endonezya) son derece olumlu bir Çin algısı vardır. Yukarıda bahsedilen anaakım duyarlılıklar haricinde, İslami kesimin daha marjinal yayınlarında, Çin ile ilgili başka bazı olumsuz ve değişmez nitelikte, özc“ çıkarımlara da rastlamak m“mk“nd“r. Çinlilerin Kuran’i Kerim’de adı geçen ve d“nyanın sonunu getireceği d“ş“n“len yec“c mec“c kavmi olduğuna dair ş“phe bunlardan biridir.11 Milli Gazete’de yazan Cevat Akşit, bu ihtimali, oldukça sıradışı ve bazen apaçık yanlış örneklere başvurarak, dile getirebilmiştir: Bu hadisleri Çin’e gittiğimiz bir seyahatte müşahede etmiştim. Çinliler Ye’cüc ve Me’cüc hakkında zikredilen hadislere çok benziyorlar. Hepsi ufak ve birbirine benziyor. Ahlak sıfır, belediye başkanlarına da, Mao’ya da resmen tapıyorlar. Kadın sayısı çok olduğundan ve ahlaki bir filtre olmadığından bir erkek kaç kadın ile beraber olduğunu bile bilmiyor. Her şeyi yiyebiliyorlar. Yedikleri en pahalı şey maymun beyni. Hatta cenin bile yiyorlar. Bir tek hadislerde bakır bir setten bahsediliyor. Çin’de sadece onu bulamadım. O da olsa rahatlıkla Ye’cüc ve Me’cüc Çinliler diyeceğim. 12 Elbette bu türden yargıların ve kullanılan uslubun da) İslami/muhafazakar kesimin ya da genel olarak Türk kamuoyunun Çin’e olan bakışını etkilediğini söyleyemeyiz. Ancak bu denli hakaretamiz ifadelerin dahi tepki çekmekten korkmaksızın yazılabilmesi T“rkiye’deki Çin karşıtlığının yaygınlığıyla en azından olumlu bir imajın yokluğuyla açıklanabilir. Kültürel ve Irksal Önyargılar T“rkiye'deki olumsuz Çin algısının oluşumu ve devamlılığında milliyetçi/muhafazakar imgelemin payı yadsınamaz. Ancak T“rkiye’de (Xinjiang/Doğu T“rkistan sorunundan ve genel olarak siyasi bağlamdan bağımsız olarak) Çin halkı, k“lt“r“ ve g“ndelik yaşam tarzıyla ilgili birçok basmakalıp d“ş“nce tedav“ldedir. Anaakım medyada ırksal önyargı ve genellemeler sıkça karşımıza çıkmaktadır. Bunun bir örneği, Doğu Asya coğrafyasında 11 İhsan S“reyya Sırma, Çin Müslümanları ve Çin’e Seyahat, İstanbul: Beyan Yayınları, . s. . Cevat Akşit, Cennete Göt“ren Yollar , Milli Gazete, Mart . http://www.milligazete.com.tr/cennete_goturen_yollar/prof_dr_cevat_aksit/kose_yazisi/33454 12 yaşayan halkları betimlemek için sürekli olarak fiziksel özelliklere vurgu yapılmasıdır. Örneğin, Çinlilerin çekik gözl“ olması ya da sarı ırka mensup olması T“rkiye’deki gazeteciler tarafından son derece doğal ve artniyetsiz sıfatlar olarak kullanılır.13 Öyle ki Milliyetçi Hareket Partisi lideri Devlet Bahçeli, Koreli bir turistin Çinli zannedilerek döv“ld“ğ“ eylemin ardından gör“n“şlerindeki benzerlikten ötürü bir Koreli ile Çinliyi ayırmanın imkansızlığından bahsedebilmiştir14. Oysa çekik gözl“ gibi sıfatlar Türkçede doğrudan hakaretamiz bir nitelik taşımamasa bile, biz ve onlar gibi kategoriler yaratmayı kolaylaştırmakta; etnik/k“lt“rel anlamda ayrıştırma ve farklı göstermeye zemin teşkil etmektedir. Daha da önemlisi, T“rk medyasında Çin ile ilgili basmakalıp d“ş“nceleri geçersiz kılacak derinlemesine bir bilgi akışı ve analiz karşımıza çok nadiren çıkmaktadır. Bu “lkeyle ilgili haberler çoğu zaman Çin’i bir tuhaflıklar diyarı olarak gösteren, dünyada (ve Çin’de binde bir görülecek türden olay ya da kişileri mahşete taşıyan haberlerdir.15 Çin, anaakım T“rk medyasında, genel itibariyle, dünyadan adeta apayrı, egzotik ve efsanevi bir coğrafya olarak resmedilir. T“rkiye’de kentli ve eğitimli gençlerin yaygın olarak kullandığı sosyal medya kanalları da Sinofobinin yaygınlığı konusunda anekdot niteliğindeki örnekler arasına girebilir. Kullanılan dil itibariyle ağırlıklı olarak orta-“st sınıf bireylerden oluştuğu anlaşılan "ekşi sözl“k" adlı popüler blog bu konuda önemli veriler sunuyor. T“rkiye’de sosyal medyanın en önemli platformlarından biri olan ekşi sözlük sitesinde (https://eksisozluk.com/) Çinliler hakkında yazılanlar bu “lkeyle ilgili önyargıların, yer yer ırkçı eğilimler de yansıtacak şekilde yaygın olduğunu gösteriyor.16 Bu başlık altında (akan Çelik, Çekik gözl“ler! , Posta, 9 Temmuz . http://www.posta.com.tr/cekik-gozlulerhakan-celik-yazisi-290427; Çinli saldırıları sonrası T“rkiye’de yaşayan çekik gözl“ler ne yapıyor? , T 24, 12 Temmuz 2015. http://t24.com.tr/haber/cinli-saldirilari-sonrasi-turkiyede-yasayan-cekik-gozlulerne-yapiyor,302626 13 Bkz. Koreli ile Çinliyi nasıl ayırt edeceksin , (abertürk, 8 Temmuz http://www.haberturk.com/gundem/haber/1100409-devlet-bahceli-koreli-ile-cinliyi-nasil-ayirtedeceksin; 14 2015. Birkaç örnek için Bkz. Çin’in garip y“z“ , Milliyet, . http://www.milliyet.com.tr/fotogaleri/46125yasam-cin-in-garip-yuzu/1, Çin’in tuhaf yarışması , Posta, Mart . http://www.posta.com.tr/cinintuhaf-yarismasi-galerisi-331559-8; Çin’de yaşanan tuhaf olaylar , Sözc“, . http://www.sozcu.com.tr/2015/dunya/cinde-yasanan-tuhaf-olaylar-858329/1?_szc_galeri=1 15 Bu sitede Çinliler kategorisi altında yazılan notların hemen hepsi olumsuz ifadeler içermektedir Bkz. https://eksisozluk.com/cinli--209519 Ağustos ’de erişildi 16 yazılanlar arasında Çinlilerin merhametsiz olması , tehlikeli ve güvenilmez olması , herşeyi yemeleri , yemeklerinin köt“ kokması vs. birçok önyargı vardır. Bu platform temel alındığında bu konuda sistematik data toplanmış olmadığı için burada sadece anekdot niteliğinde kullanıyorum T“rk gençlerinin Çin’e bakışı empatiden tamamen yoksundur. Bu T“rkiye’nin de Çin gibi "gelişmekte olan bir “lke" olduğu d“ş“n“ld“ğ“nde gariptir. Örneğin, kendileri de İngilizceyi muhtemelen belirgin bir aksanla konuşan T“rkler, yurtdışında karşılaştıkları Çinlilerin İngilizcesini alay konusu yapar17. Bu satırlarda Çin’deki rejim aleyhinde ya da “lkenin dış politikasıyla ilgili bir eleştiri manzumesi değil, Çinlilerin g“ndelik hayatını ve alışkanlıklarını hedef alan ırkçı önyargılar gizlidir. Sonuç Bu çalışmada T“rkiye’deki Çin karşıtlığının dinamikleri “zerine bazı d“ş“nceler ileri s“rd“m. Ancak bu konunun mutlaka daha derin ve kapmsamlı niceliksel araştırma yöntemleri de kullanılarak araştırmalara konu olması gerekir. Zira T“rkiye’den binlerce kilometre uzakta yer alan ve . Y“zyıl boyunca gerek coğrafi uzaklık, gerekse Soğuk Savaş koşulları nedeniyle asgari düzeyde etkileşimde olduğumuz Çin’e dair algımızın neden bu kadar olumsuz olduğu izaha muhtaç bir konudur. Çin karşıtlığı kısmen Xinjiang/Doğu T“rkistan sorununun T“rkiye’deki milliyetçi ve muhafazakar kesimlerde uyandırdığı olumsuz hislerle açıklanabilir. Ş“phesiz ki milliyetçi kesimlerin T“rk , muhafazakarların M“sl“man kimliğine vurgu yaptığı Uygur halkıyla dayanışma duygusu, Çin karşıtlığının önemli ve Xinjiang’daki insan hakları sorunları çöz“me kavuşmadıkça da, kalıcı ayaklarından biridir. Ancak bu çalışmada aktarmaya çalıştığım gibi, bunun Çin ile T“rkiye arasında yaşanan g“ncel ve siyasi bir sorun olarak değil, kaçınılmaz bir medeniyet çatışması olarak sunulduğunu da gör“yoruz. Göktürk devletini bir altın çağ olarak kurgulayan pop“ler Türk milliyetçisi eserlerde Çin’in ezeli bir d“şman olarak benimsenmesi bu bağlamda önemlidir. Keza İslami kesim Uygur sorununu temelde bir din ve vicdan özg“rl“ğ“ sorunu olarak anlasa dahi, Çin ateizmine karşı Uygurlu M“sl“manlar gibi sloganvari açıklamalar zaman zaman alıcı buluyor. 17 Bkz. çinli ingilizcesi adlı kategori. https://eksisozluk.com/cinli-ingilizcesi--165092 ’de erişildi Ağustos Uygur sorununu bir yana bırakırsak, T“rkiye’de Çin karşıtlığının ideolojik çizgi ve eğitim seviyesi ayrımı gözetmeksizin; siyasi bir içerikten bağımsız olarak; sadece k“lt“rel, toplumsal ve ırksal önyargılar “zerinden hayat bulması da sözkonusu. T“rkiye’deki anaakım medya ve laik orta sınıfların tercih ettiği sosyal medya kanallarından alınan anekdotlar sistematik bir veri sunmasa da, Sinofobinin T“rkiye’de doğal ve normal kabul edilen, en azından hiçbir kesimden tepki çekmeyen bir hissiyat olduğuna işaret ediyor. Öte yandan T“rkiye’de Çin yanlısı Sinofil? bir siyasi ve kültürel aidiyet, Çin sempatizanı bir toplumsal kesim eski İşçi Partisi ya da bug“nk“ Vatan Partisi üyeleri hariç tutulursa) ya da kurum yok. Dolayısıyla marjinal de olsa dönem dönem belirleyici olan Sinofobinin alternatif bir d“ş“nceyle çatışması pek m“mk“n gözükmüyor. Oysa T“rkiye’deki Çin karşıtlığının g“ncel siyasi sorunları, ideolojik karşıtlıkları, hak ve özg“rl“k alanını bir yana bırakırsak k“lt“rel ve tarihi önyargıları besleyen ve bazen şiddet vakalarına bile yol açan tehlikeli bir potansiyeli var.