The app for independent voices

Merhaba Substack!

Beni bilen bilir, genel söyleme hizmet eden yazılar paylaşmaktansa kimsenin söylemediği, söylemeye cesaret edemediği bir şey söylemeyi yeğlerim. Cesur olduğumdan değil, samimiyetsizliğe tahammülüm olmadığından. Görseldeki paylaşımı görünce, buradaki ilk yazımın konusu Atamız olsun istedim.

Görseli hazırlayanın harikulade sloganı şu: “Bir anne tüm dünyayı değiştirebilir”.

Annelik üzerine felsefi ve tarihsel araştırma kitapları dahil, tam 8 kitap yazmış biri olarak söz almak istiyorum. Neden olmasın, bir anne tüm dünyayı değiştirebilir. Ama anneliğiyle mi değiştirir, işte bunu tartışabiliriz.

Burada amacım Atatürk’ün annesine “çamur atmak” değil elbette, ama gereğinden fazla, yeterince bilgi edinmeden yüceltme yapmamak gerektiğini hatırlatmak. Bundan sadece birkaç ay önce yere göğe koyamadığınız Elon Musk bugün faşizmin ikinci ismi olarak anılıyor. İnsanlar satın aldıkları Tesla arabalarından o kadar utanç duyuyorlar ki, marka logosunu söküp, yerine Toyota logosu yapıştırıyorlar.

Peki, Zübeyde anne hakkında ne biliyoruz? Biraz okuyalım.

Mesela “Atatürk’ün Psikanalitik Biyografisi” harika bir kaynak. Bu kaynaktan öğrenebiliriz ki Zübeyde Hanım çocuk yaşta evlendiriliyor, çok erken çocuk sahibi oluyor ve maalesef ilk iki çocuğunu travmatik bir şekilde kaybediyor. Bu kayıpların acısı tazeyken, bir yas evine doğuyor Mustafa bebek. Anne hala genç, bilinçli çocuk yetiştirecek yaşta değil ve tüm bu sarsıntılar yetmiyormuş gibi Mustafa daha küçücükken bir de kocasını kaybediyor.

Mustafa, annesinin ruh halinin sağlam olmadığını fark edecek kadar zeki. Ona güvenmemeyi, kendi bildiği yoldan gitmeyi erken öğreniyor. Zübeyde ise uzun süre yalnız kalmayı göze alamıyor ve yeniden evleniyor. Oğlu bu evliliği o kadar yadırgıyor ki, annesiyle uzun süre görüşmüyor. Sonra buzlar eriyor çünkü Mustafa Kemal akıllı bir adam, annesinin içinde bulunduğu zorlukların, masumiyetinin, içinde yaşadığı devrin ona yüklediği rollerin farkında.

Ezcümle, Zübeyde anne Atatürk’ü doğurarak dünyanın değişmesine vesile olmuş olsa da, bunu anneliğiyle yapmadı. Bana sorarsanız, hiçbir annenin ya da babanın “ben öyle bir çocuk yetiştirdim ki dünya değişti” diyecek ego şişkinliğine sahip olmaması en sağlıklısı olur. Bir insan dünyayı değiştirebilir ama anne babası ne kadar yanında durursa dursun, yine de kaderi insanın kendi elindedir. Atatürk dünyayı değiştirebilir, Atatürk annesini de idare edebilir, hatta affedebilir.

Anneler Gününde annelerin de insan olduklarını, mükemmel olmadıklarını, yine de hürmeti, sevgiyi, saygıyı (bir gün değil her gün) hak ettiklerini hatırlamak gerekir.

Anneler gününüz kutlu olsun!

May 10
at
8:21 PM

Log in or sign up

Join the most interesting and insightful discussions.